25 Aralık 2013 Çarşamba

Maç detayları: Borussia Dortmund 1-2 Hertha Berlin

Borussia Dortmund ilk yarının son maçında 1-0 öne geçtiği karşılaşmayı defansif hatalar ile 2-1 kaybederek sezonun ilk bölümünü 4. sırada kapattı. Sarı siyahlılar şimdi sakat oyuncuları kış tatilinde takıma yetiştirmeye çalışacak.

BORUSSIA DORTMUND – HERTHA BSC 1:2

Borussia Dortmund: Weidenfeller – Großkreutz, Sokratis, Sarr(46'Piszczek), Durm – Nuri Sahin, Kehl(77'Schieber) – Blaszczykowski(56'Hofmann), Mkhitaryan, Reus - Lewandowski
Hertha BSC: Kraft - Ndjeng, Lustenberger, Kobiashvili, Pekarik - Hosogai - Allagui, Skjelbred(69'Niemeyer), Tolga Cigerci(90'Jagner), Schulz – Ramos(78'Wagner)

Goller: 7'Reus / 23'Ramos, 45'Allagui
Sarı kartlar: Sarr, Nuri Sahin / Tolga Cigerci, Kobiashvili, Hosogai
Seyirci sayısı: 80.645

22 Aralık 2013 Pazar

16 Aralık 2013 Pazartesi

Maç detayları: Hoffenheim 2-2 Borussia Dortmund

Borussia Dortmund şampiyonlar liginde grrubu lider tamamlayıp üst tura adını yazdırdıktan sonra Bundesliga'dada bir deplasman galibiyeti alarak çıkışa geçmek istiyordu ama olmadı. İyi oynadığı dönemde defansif hatalar ile 2-0 geriye düşen BVB daha sonra vitesi yükseltsede gol pozisyonlarını cömertce harcayınca en fazla eşitliği yakalayabildi. Uzun sakatlık dönemi sonrası sahalara dönen Piszczek'in gol atması karşılaşmanın sevindirici yanı olarak kayıtlara geçti.

1899 HOFFENHEİM 2-2 BORUSSİA DORTMUND

1899 Hoffenheim: Grahl - Beck, Süle, Vestergaard, Toljan - Rudy (90.+1 Strobl), Polanski - Volland, Roberto Firmino, Herdling (71. Johnson) - Schipplock (69. Salihovic)
Borussia Dortmund: Langerak - Piszczek, Friedrich, Sarr, Durm - Kehl, Nuri Sahin - Blaszczykowski (66. Mkhitaryan), Reus (87. Schieber), Aubameyang (66. Hofmann) - Lewandowski

Goller: 18'Schipplock, 38'Volland / 44'Aubameyang, 67'Piszczek
Sarı kartlar: Polanski, Volland  / Friedrich, Reus, Nuri Sahin
Seyirci sayısı: 30.150


13 Aralık 2013 Cuma

Borussia Dortmund taraftarı olmak..

Borussia Dortmund taraftarının kendilerini en iyi anlatan bestesi büyük ihtimalle 'Borussia BVB'.. İyi günde her takımın çok güzel destek veren tribünleri olabiliyor. Ama kötü günde desteğini verenler özel tribünler oluyor. Onlar'dan biri hatta bizim için en önemlisi B.Dortmund. Borussia Dortmund taraftarı her maç sonrası takımı yanına çağırıp bu besteyi söylüyor, yense de yenilse de..
Bestenin çevirisi:
 
Ve eğer sen
maçı kazanırsan
en yukarıda olursan
ozaman burada durur
ve 'Borussia' şarkısı söyleriz.
Borussia BVB

Ve eğer sen
maçı kaybedersen
en aşağıda olursan
ozaman burada durur
ve 'Borussia' şarkısı söyleriz.
Borussia BVB

Ve her ne olusa olsun
Biz hep yanındayız
ölüme kadar
ve senin için şarkı söyleriz
senin için Borussia
Borussia BVB


Bestenin orjinal hali:

Und wenn Du
das Spiel gewinnst
ganz oben stehst
dann steh'n wir hier
und sing' Borussia,
Borussia BVB

Und wenn Du
das Spiel verlierst
ganz unten stehst
dann steh'n wir hier
und sing' Borussia,
Borussia BVB

Und was auch immer geschieht
wir steh'n dir bei
bis in den Tod
und sing für dich
für dich Borussia,
Borussia BVB



*Bu sezon şampiyonluktaki en güçlü rakibine evinde 3-0 kaybeden bu sonuç ile belkide şampiyonluğu kaybeden BVB taraftarının takımı çağırıp yenilsende buradayız mesajı verişi.
 




12 Aralık 2013 Perşembe

BVBTürkiyeTV: Baba degil mi? Döver de sever de.. (Jürgen Klopp)

Jürgen Klopp'un BVB için bir teknik direktörden çok daha fazlası olduğunu artık bilmeyen yok.. Klopp'un Marsilya maçı sonrası şampiyonlar ligi grubunu lider bitirme kutlamasında 18 yaşındaki oyuncusu Marian Sarr'ı tebrik edişi yine kendine özgü, yine çok güzeldi..
İyi ki varsın Klopp, iyi ki Borussia'dasın.. 

Maç Detayları: Marsilya 1-2 Borussia Dortmund

İnancın zaferi vol.45413545
Dengeli ve zor bir grup, devamlı yaşanan sakatlıklar, istenmeyen sonuçlar.. Borussia Dortmund işte bu dezavantajları ile birlikte gidiyordu Marsilya'ya. Arsenal yenilgisi sonrası gruptan çıkamaz düşünceleri arasında Napoli'yi yenerek ben buradayım mesajını veren BVB son maçında Marsilyaya işi bitirmek için gitmişti. Maça çok hızlı başladı ve Lewandowski ile golüde buldu sarı siyahlılar.. İstediği biçimde götürdüğü oyunda çok açık ofsayt olan pozisyonda golü yedi ve işler karıştı. Yinede ilk yarı boyunca oyunu hakimiyeti altında götürdü fakat golü getirecek pozisyonları bulamıyordu. Rakip bir kişi eksik kaldı yine gol gelmedi..
Napoli ile Arsenal arasında oynanan maçta eşitlik bozulmadığı için beraberlikte tur için yeterliydi ama buna güvenmek büyük kumar olacaktı. Bu yüzden gol gerekiyordu ikinci yarı bu düşünceler ile başladı ve BVB ikinci yarıda harika bir oyun ortaya koydu, baskı, çizgiden çıkarılan, direkten dönen toplar.. BVB istiyor ama bir türlü golü bulamıyordu. Artık maçın son bölümüne girilmişti ki İtalyadan kötü haber geldi. Napoli durumu 1-0'a getirip o an için tur biletini cebine koydu. BVB artık o bileti oradan çıkarmak zorundaydı ve bunun için ilerledi Marsilya kalesine. Tam umutların tükenmeye başladığı sırada son sözü olan Kevin Grosskreutz sahneye çıktı ve turu, daha da önemlisi grup liderliğini ilan etti. Dortmund havalarda uçuyordu o anda.. Golün kahramanı Grosskreutz ise sevincini Süd tribünündeki arkadaşları ile beraber kutluyordu.
Maçı 2-1 kazanan B.Dortmund, Arsenal, Napoli ve Marsilyanın önünde grup lideri olarak bir üst tura çıkmayı başardı.

MARSİLYA 1-2 BORUSSİA DORTMUND

Olympique Marseille: Mandanda - Fanni, Diawara, Mendes (46. Abdallah), Mendy - Lemina, Cheyrou - Thauvin (79. Imbula), Khalifa (55. Morel), Payet - Gignac
Borussia Dortmund: Weidenfeller - Großkreutz, Sarr, Sokratis, Durm - Kehl (78. Piszczek), Nuri Sahin - Blaszczykowski (66. Hofmann), Mchitarjan, Reus (78. Schieber) - Lewandowski

Goller: 14'Diawara / 4'Lewandowski, 87'Großkreutz
Sarı kartlar: Gignac / Sarr
Kırmızı kart: Payet
Seyirci sayısı: 35.000
BVB Türkiye Maçın Adamı: Kevin Großkreutz





 

10 Aralık 2013 Salı

Avrupa kupaları statüsü ve BVB hakkında bilgiler..

BVB turu nasıl geçer?
   
Napoli, Arsenal'i yenerse, BVB de aynı skor ile kazanmalı.
İtalyanlar kazanırsa, BVB de Marsilya'da kazanmalı.
Napoli berabere kalırsa, BVB'ye 1 puan bile yeterli oluyor.
Napoli kaybederse eğer, BVB kesin olarak turu geçmiş oluyor.

Maç sadece Sky'da mı yayınlanacak?

Hayır. ZDF'de çarşamba günü karşılaşmayı yayınlayacak.

BVB'nin grup birincisi olma imkânı var mı?
   
Evet. BVB, Marsilya'yı yener ve Napoli de Arsenal'i yenerse, BVB grup birincisi     olabiliyor.




Grup birincisine daha fazla prim mi veriliyor?
  
Hayır. Diğer tura geçen takım - ister birinci, ister ikinci olsun - 3.5 milyon € prim alacak.


Grup birinciliğinin avantajı nedir?
  
Diğer turda grup birincilerine son grupların ikincisi rakip oluyor ve önemli olan ikinci     karşılaşmada kendi sahasında oynama hakkı var. Şu anki konumda BVB grup birincisi     olduğunda, diğer turda rakip olarak Manchester United, Real Madrid, Paris St.     Germain, Chelsea, Atletico Madrid ve Barcelona gelmeyecek. Aynı ülkenin takımları     ve bir tur önceki takımlar da yeniden birbirine rakip olamıyor.


Grup birincisi daha fazla bonus puanı kazanıyor mu?

Hayır. Bu turu geçen grup birinci ve ikincisi 5-Yıllık-Değerlendirme için 5er puan     kazanıyor.




BVB elenirse ne olur?

BVB o zaman yoluna Avrupa Ligi'nde devam edebilecek ve Avrupa Ligi'ndeki son     gruplardan ikinci olan bir takım ile rakip olabilecek. Chelsea geçtiğimiz sezon     Şampiyonlar Ligi'nden elenmişti ama Avrupa Ligi'ni kazanmıştı.

Avrupa Ligi'nde ne kazanılıyor?

Grup üçüncüsü olarak Avrupa Ligi'nde yoluna devam edecek takım 7 milyom €'ya     kadar prim alabilecek. Ayrıca Alman Pazarlama Havuzu'ndan yaklaşık 6.5 milyon €     kazanabilecek.



Sarı kartlar bir sonraki turda silinecek mi?

Hayır. Lewandowski ve Bender'in şu an ikişer sarı karı var ve bir sonraki tura da bu     kartları götürecekler. Bir sarı kart daha görürlerse, bir sonraki karşılaşmada     oynayamayacaklar. İster Şampiyonlar Ligi' nde, isterse Avrupa Ligi'nde oynansın, bu     sarı kartlar kalıyor.








9 Aralık 2013 Pazartesi

Maç Detayları: Borussia Dortmund 0-1 Bayer Leverkusen

Borussia Dortmund zirve mücadelesindeki birebir rakibi Leverkusen'e evinde kaybederek lig yarışında büyük yara aldı. Özellikle ilk yarıda harika bir deplasman takımı futbolu izlediğimiz Leverkusen BVB'nin her maçta başına dert açmayı başaran oyuncusu Son ile öne geçip maç boyunca üstünlüğü korumayı başardı. Bu maçta kaybedilen 3 puan kadar Marsilya maçı öncesi Bender ve Nuri Şahin'in sakatlıklarıda moralleri bozdu.

BORUSSİA DORTMUND 0-1 BAYER LEVERKUSEN
 
Borussia Dortmund: Weidenfeller - Großkreutz, Friedrich, Sokratis, Durm - Bender (63. Reus), Nuri Sahin (82. Piszczek) - Blaszczykowski (67. Hofmann), Mchitarjan, Aubameyang - Lewandowski
Bayer Leverkusen: Leno - Donati, Ömer Toprak, Spahic, Emre Can - Bender, Rolfes, Castro (89. Kohr) - Hegeler (78. Kruse), Kießling, Son (82. Wollscheid)

Gol: 18'Son
Sarı kartlar: - / Emre Can, Castro, Hegeler, Wollscheid
Kırmızı kart: Sokratis
Seyirci sayısı: 80.645

5 Aralık 2013 Perşembe

Bir Borussia Dortmund Hikayesi

Tarih 28 Mayıs 1997, yer Münih Olimpiyat stadyumu.. 20 yaşındaki Lars Ricken, Del Piero'nun attığı gol ile umutlanan Juventus ağlarını havalandırıyor ve Borussia Dortmund'un Şampiyonlar Ligi şampiyonu olduğunu bütün dünyaya ilan ediyordu. Avrupa'nın en büyük kupasının finalini 20 yaşındaki genç yıldızı ile kazanan BVB için bu günden sonra tüm dünyaya ders olması gereken bir hikaye başlıyordu...
Şampiyonlar Ligi şampiyonu olduğu sezonda gelenler gidenler karşılaştırıldığında transfer için kasasından sadece 1.8 milyon Euro çıkan BVB'de işlerin rengi değişiyordu. Belki de zafer sarhoşluğu ile öz kaynaklardan uzaklaşan Dortmund, transfer harcamalarını git gide arttırıyor, başarı ise harcamaların aksine gelmiyordu. Önce takımdaki yıldızları kaptırıp bunların yerini dolduramayan sarı siyahlı ekip, 2000 ve 2001'de transfere 75 milyon Euro'ya yakın para harcayarak kötü günlerin ilk temellerini attı. Bu dönemde 25 milyon Euro'ya alınan Amoroso hâlâ Bundesliga tarihinin en pahalı transferleri arasında..

2001/02 sezonu kötü zaman öncesi Dortmundluların yüzünün son güldüğü anlardı. Lig, Leverkusen'in bir puan önünde şampiyon olarak tamamlanmış, o zamanki adıyla Uefa kupasında finale yükselinmiş fakat finalde Van Hooijdonk ve Tomasson'un gollerine engel onulamamıştı. Bu başarılı sezon altı dolu olmayınca Borussia Dortmund'a yarardan çok zarar getirecekti.

Kriz..

Harcanılan paraların Avrupa başarısı ve sponsorlukla geri gelineceğini düşünen BVB yönetimi aradıklarını bulamıyor, 2002'de başlayan kriz giderek büyüyordu. Tehlike çanlarının çalmasına rağmen bu süreçte yapılan 15 milyon Euro'luk Evanilson, 8.5 milyon Euro'luk Frings transferleri dibe vurma sürecini hızlandırıyordu. Borçlar yükseliyor, borsaya açılım yaraları sarmıyordu. Bu kötü gidişatta stadını satmak zorunda kalan BVB, 2005 yılında 180 milyon Euro borçla iflas noktasına geliyordu.. BVB taraftarı, Şampiyonlar Ligi zaferinden sadece 8 sene sonra haber bültenlerinde iflasın eşiğine gelen kulüplerini izliyorlardı. İpin ucunun kaçmasıyla başkan Gerd Niebaum ve menajer M. Meier istifa etmek zorunda kaldılar.. Kara bulutlar Dortmund şehrinin üstünü tamamen kaplamıştı artık..

Watzke'nin sihirli dokunuşu..

Niebaum'dan sonra kulübün başkanlığına gelen Reinhard Rauball, Borussia Dortmund'u Hans Joachim Watzke'ye emanet etmeye karar verdi ve onu sportif direktörlüğe getirdi. Bu andan sonra BVB'de hiç bir şey eskisi gibi olmadı. Watzke durum tespitini yaptıktan sonra ilk radikal kararını aldı: Küçülüyoruz..

Taraftarlarda bu süreçte elini taşın altına sokması gerektiğinin farkındaydı ve şehirde “Wir sind Borussia” (biz Borussia'yız') kampanyası başladı. Her birey, şehirdeki firmalar ve devlet daireleri takımları için yardım topluyorlardı. Watzke'de bu süreçte boş durmuyordu. Artık banka borçları ile uğraşmak istemeyen lider, sadece olan paranın harcanmasına ve yüksek maliyetli oyuncuların takımdan ayrılmasına karar verdi. Bu süreçte bir Sex-Shop şirketinden gelen sponsorluk teklifi kabul edilmeyerek kulüp onurunun düşürülmesi de engellendi. İlk anlarda iflastan kurtarılan kulüp yavaş yavaş ayağa da kalkıyordu. Borçlar azalıyor, satılan stadyumun önce yüzde ellilik kısmı sonra da tamamı geri alınıyordu. Stadyumla gelen güzel sponsorluk anlaşmaları, eski günleri unutturmaya başlamıştı. Mali tablo güzel gitse de sportif başarı olarak bunu söylemek zordu. Takım ligi 9. ve 13.sıralarda bitirmişti bu sezonlarda ama bu kimsenin umurunda değildi. Çünkü herkes güzel günlerin geleceğini altyapıya dönülmenin fayda sağlayacağını biliyordu. 16 yaşında sahaya çıkıp Bundesliga'da forma giyen en genç oyuncu olan Nuri Şahin bunun ispatı gibiydi..
Zaferin saha içi kahramanı Klopp..

Mali açıdan kulübü düzlüğe çıkaran Watzke, sıranın saha içine geldiğinin farkındaydı. Michael Zorc ile yapılan araştırmalar sonunda karar verildi ve 2008/09 sezonu öncesinde Jürgen Klopp takımın başına getirildi. Futbol akademisi mezunu olan Klopp, Mainz'de futbolcu gelişimi konusunda ne kadar başarılı olduğunu göstermiş, gelecek vaat eden bir teknik adamdı. Mainz'den ayrılırken binlerce taraftar gözyaşları ile uğurlamıştı kendisini..

Klopp saha içi mesaisine kendi takımını kurmakla başladı. 17 oyuncu ile yollar ayrıldı. Düşük maliyetli genç yetenekler kulübe kazandırıldı. Eski takımı Mainz'den getirdiği Subotic'e ödenen 4.5 milyon Euro o sezonun en pahalı transferi oldu. Santana 2 milyon Euro, Schmelzer bedelsiz olarak Dortmund'a geldi. BVB bu sezonda ligi 6.sırada tamamladı.

2009/10 sezonuna gelindiğinde transfer harcamaları yine çok düşük miktarda oldu.Bu senenin en pahalı transferleri 4.2 milyon Euro ile Barrios ve Hummels oldu. Bundesliga 2'den Bender 1.5 milyon Euro'ya, kulübün altyapısında yetişip RW Ahlen’e giden Großkreutz bedelsiz olarak takıma geldi. Takım oyunu ve oyuncuların kişisel performanslarında gözle görülür bir gelişme olsa da bu senede istenen başarı gelmedi ve lig 5.sırada tamamlandı..
Meyveler toplanıyor..

2010/11 sezonu Dortmund'un doğru yönetimle başarının geleceğini herkese gösterdiği sezon oldu. Bir orta dereceli transfer hakkı Lewandowski'den yana kullanıldı ve 4.75 milyon Euro ödendi. Bundesliga 2'den transferler devam ediyordu. Leitner'e 800.000 Euro ödenirken, Piszczek bedelsiz olarak alındı. Japonya'dan kimsenin tanımadığı, bilmediği Kagawa 350.000 Euro yetiştirme bedeli karşılığında transfer edildi. Mario Götze altyapıdan A takıma çıkarıldı. İki sezondur Jürgen Klopp önderliğinde Bundesliga 2'den gelen, düşük bütçeli transferlerle pişen takım bu sezonda harika bir performans göstererek Leverkusen'e 7, Bayern'e ise 10 puan fark atarak şampiyon oldu.. Bu bir şampiyonluktan çok daha fazlasıydı. Bu inancın doğru yapılanmanın ödülüydü.

Bir sonraki sezon Klopp'un görevi, önceki yıl kazanılan şampiyonluğun tesadüf olmadığını göstermek olacaktı. Fakat bir sıkıntı vardı; Şampiyonluk yılında sezonun futbolcusu seçilen Nuri Şahin 10 milyon Euro bonservis bedeli ile Real Madrid'e gitmiş, kamuoyunda BVB sistemi çöktü düşünceleri yerleşmişti. Bu sezon 5.5 milyon Euro ödenerek İlkay ve Perisic takıma katıldı. İlkay'ın Nuri'nin yerini doldurabileceğine inanan sayısı yok denecek kadar azdı. Jürgen Klopp planlı çalışmasının karşılığını almış, 6-7 ay gibi bir süreçte İlkay Gündoğan gerçeği yaratmış, Kagawa da ligin en değerli oyuncularından biri olmuştu. Dortmund bu sezonda 81 puan toplayarak puan rekoru ile şampiyon oldu. Bu başarıyı Berlin'deki finalde Bayern'e 5 gol atıp, Almanya kupasını da kaldırarak taçlandırdı.

2 senede alınan 3 büyük kupa ile BVB,7 senede iflastan zirveye çıkmıştı.


Bu başarı 2012/13 sezonu öncesi Bayern'e 'eğer BVB'yi geçmek istiyorsa' çok çok iyi olmaları gerektiğini gösterdi ve onlarda çok çok iyi oldular.. Hal böyle olunca, BVB gerçekci hedeflerine devam ederek sezon öncesi amacını Şampiyonlar Ligine direk katılmak olarak belirledi. 350.000 Euro'ya alınan Kagawa, Klopp'un dokunuşundan sonra 16 milyon Euro'ya Manchester United'a satıldı. 27 yaşındaki Barrios,8.5 milyon Euro'ya Çin Ligine gönderildi. BVB uzun zaman sonra ilk kez 17 milyon Euro bonservis ödeyerek Marco Reus'u kadrosuna kattı. Bu fiyatı ödedi çünkü Şampiyonlar Ligi, sponsorlar ve satılan oyunculardan bu transferi yapacak bütçe kazanılmıştı. Bu sezon beklendiği gibi ligde Bayern'in gölgesinde kalınsa da belki daha değerli bir başarıya imza atıldı: Şampiyonlar Ligi..
Ölüm grubu liderliği, S.Donetsk, Malaga ve Real Madrid'in elenmesi ile çok büyük başarıya imza atan BVB, finale kadar yükseldi burada son dakikada yediği gol ile kupayı Bayern'e kaptırdı.
16 seneden kitap yazılabilir; BVB'de bu süreçte en iyi günler de,en kötü günler de yaşandı.. Ama şu da gerçek ki, Dortmund'un hikayesi sonu güzel biten bir hikaye..

 
Yazı: Okan Danışman ( https://twitter.com/Dortmund1907 )

(Yazı daha önce futbolburada.com'da yayınlanmış fakat sitenin kapanmasından sonra yazarın izni ile bloga alınmıştır)



4 Aralık 2013 Çarşamba

Maç Detayları: Saarbrücken 0-2 Borussia Dortmund

Şampiyonlar ligi ve Bundesliga'da alınan galibiyetler ile kötü gidişe son veren B.Dortmund Almanya kupasındada tur atlayarak taraftarlarının yüzünü güldürmeyi başardı. Jürgen Klopp 3.lig temsilcisi Saarbrücken karşısında Langerak, Durm, Kirch, Hofmann, Kehl, Schieber gibi çok forma şansı bulamayan isimleri sahaya sürdü. Soğuk hava ve kötü zemine rağmen topa sahip olmayı başaran BVB rahat bir oyun oynadı. Borussia Dortmundda galibiyeti getiren golleri 19. dakikada Schieber ve 49. dakikada Hofmann attı. Ayrıca bu iki oyuncu birbirlerinin gollerine pasları vererek güzel bir uyum sergiledi.
Maçın öne çıkan ayrıntısı B.Dortmund'un yüzde seksenin üzerinde topla oynama başarısı göstermesiydi.

SAARBRÜCKEN 0-2 BORUSSİA DORTMUND

Saarbrücken: Ochs - Falkenberg, Knipping, Fischer, Marque - Forkel (79. Kruse), Korte - Plut, Deville (63. Humbert), Hoffmann - Ziemer (46. Rathgeber)
BVB: Langerak - Großkreutz (66. Piszczek), Friedrich, Sokratis, Durm - Kirch, Kehl - Hofmann, Mchitarjan (76. Ducksch), Aubameyang (66. Blaszczykowski) - Schieber

Goller: 19'Schieber, 49'Hofmann
Sarı kartlar: Knipping, Korte / -
Seyirci sayısı: 30.931

BVB Türkiye Maçın Adamı: Jonas Hofmann

2 Aralık 2013 Pazartesi

Maç Detayları: Mainz 1-3 Borussia Dortmund

İçinde bulunduğu kaosdan Napoli galibiyeti ile kafasını kaldırmayı başaran BVB ligdeki karakter maçlarından birinde Mainz deplasmanına çıktı. Sene başından beri olduğu gibi yine eksik kadrosu ile bu önemli maçı oynayan B.Dortmund sahaya istediği oyunu oynayamadı. Mainz istekli ve agresif oyunu ile BVB'yi kitlemeye başarmıştı. BVB bu anlarda gerekli olan duran top ile kilit açma ihtiyacını Aubameyang ile karşıladı. Gabonlu oyuncu jeneriklik bir gol ile oyunuda skoruda BVB lehine çevirmeyi başardı. Tam işler yoluna girecekken maç eksiği olan Piszczek'in neden olduğu penaltıyı Choupo-Moting gole çevirerek maça yeniden dengeye getirdi. Öne geçtikten sonra skorla beraber oyun üstünlüğünüde alan Dortmund yediği golün etkisini çabuk atlattı ve Lewandowskinin harika pasında kaeciyi geçip topu boş kaleye yollayan Aubameyangın vuruşunun gol değeri kazanmasını çizgi üzerinden elle çıkaran Soto engelledi. Soto bu pozisyon sonrası kırmızı kart görerek takımını bir kişi eksik bıraktı. Kazanılan penaltıyı Lewandowski gole çevirerek takımı maçta ikinci kez öne geçirdi. Karşılamanın sonucunu Durm'un kazandırdığı penaltıyı ağlara gönderek Lewandowski belirledi.

MAİNZ 1-3 BORUSSİA DORTMUND

FSV Mainz 05: Karius - Pospech, Bell, Noveski, Park - Geis, Soto - Polter (89. Saller), Zimling (64. Malli), Nicolai Müller (46. Choupo-Moting) - Okazaki
Borussia Dortmund: Weidenfeller - Piszczek, Friedrich, Sokratis, Durm - Großkreutz, Bender (32. Nuri Sahin) - Blaszczykowski (46. Mkhitaryan), Reus (46. Kehl), Aubameyang - Lewandowski

Goller: 74'(p)Choupo-Moting / 70'Aubameyang, 78'(p), 90'(p)Lewandowski
Sarı kart: Bell
Kırmızı kart: Soto
Seyirci sayısı: 34.000

BVB Türkiye Maçın Adamı: Sokratis Papastathopoulos