4 Kasım 2013 Pazartesi

Futbol çok güzeldir eger skorlar ile yasamıyorsanız..

Futbol çok güzeldir eğer skorlar ile yaşamıyorsanız..  Skorlar futbolu sevmenizin ödülüdür fakat sevgi için ödül almak şart değil..
Futbol mirasdır, kimilerine babasından kimilerine dedesinden kalan. Futbol isyandır, bazıları babasının, abisinin, teyzesinin gönül verdiği takımı tutması için yaptığı tüm ısrarlara karşı çıkarak sevgisini başka renklere teslim eder. Futbol özentidir bazen, insan kendini başarılara kaptırır. Sonra bir bakmıştır ki bu özentilik tutkuya dönüşmüştür, başarıları için sevdiği takımın en kötü gününde atkısını takıp yağmurun altında destekler ekibini. Futbol hayranlıktır, bir kahraman vardır saha da, bir sihirbaz.. Onun attığı çalım, çektiği bir şut ya da yerde kalan rakibine uzattığı el ile bağlanıverirsin o kahramana, bir futbol tutkununa dönüşmüşsündür artık. Futbol umuttur, beş kardeş arasında birinde vardır bu sanatın yeteneği, birden  ailenin umudu olur o çocuk. Ay sonunu zor getiren baba hayattaki tek özel harcaması olan sigara parasından vazgeçer bu umudun peşinden koşmak için. Oğluna krampon alması gerekir çünkü. Futbol sadakattir, sevdiği şarkıcı şarkılar değişir insanın, fikri değişir inandığı siyasi partiyi bırakır ama çocukluğunda sevdiği takımın bayrağı 'tabutumun üstünde dursun' demekten çekinmez futbolu seven insan.. Futbol isyandır, günlük yaşamda en sakin, en mülayim kişileri bile çileden çıkartabilir tuttuğu takım sevgisi hakkında yapılan basit tartışmalar. Futbol birleştirendir, özel hayatında arkadaş bulmakta zorlanan insanları dahi hiç tanımadığı insanlar ile sarmaş dolaş edebilir bir gol. Kısaca hayattır futbol, üzüntüde vardır içinde sevinçte, atmış saniye içinde hem ağlatıp hem güldürebilir, son düdük çalmadan hiç birşeyin bitmediğini defalarca göstermiştir insanlara. Tıpkı son nefes gibi..

Futbolun güzelliğini  bozar skorlar, eğer kaptırmış isen kendini sonuçlara üstte sayılan duyguların körermeye başlıyor demektir. İyi gitti sürece sorun gözükmez fakat kötü giderken bozulur bu güzel oyunun atmosferi. Seni adaletten ayırır, şiddete sürükler. O artık babandan kalan miras yada umudun değildir, senin patronun olmuştur. Seni teslim alan bu güçe karşı koyman imkansızdır. Rakibine hak ettiği saygıyı vermediğin için takımına verdiğin sevgide değersizleşmeye başlar.. Onlarca yüzlerce söz söylenmiştir bu durumu özetleyen, bizim örneğimiz Jürgen Klopp'dan gelsin: 'Futbolu sadece takımının galibiyetleri için sevenler, bu oyunu anlamamıştır.'

Büyükbabamın ömrünün son günlerinde hastalığından dolayı felç geçirdiği günler.. Hastanede onun refakatçisi olarak odadaki televizonda kanalları gezerken tutuğumuz takımın basketbol maçına denk gelmiştik, o anda büyükbabam hala azda olsa komut verdiği sağ elinin işaret parmağını kıpırdatarak 'kalsın' mesajını veriyordu bana. Birlikte izledik maçı, kazandık, çok kötü günler olsada yüzümüzü güldürmüştü futbol takımı ile bağlandığımız takımın basketbol şubesi.. Bugün o zamanları düşünürken karar verdiğim bunları yazmaya. O yüzden son cümle ona mesaj olacak:
Takım iyi büyükbaba, bazen kazanıyor bazen kaybediyoruz. İyi günlerde var, çok kötü zamanlarda. Ama bunlar çok önemli değil değil mi? Bunlar hayatın parçası, Bayrak dalgalanıyor, sen rahat uyu..


Yazı: Okan Danışman ( https://twitter.com/Dortmund1907 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder